top of page

Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB) Nedir?

  • Yazarın fotoğrafı: Elif Gerçek
    Elif Gerçek
  • 25 Haz
  • 3 dakikada okunur

Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB) Nedir?


“Ya kapıyı kilitlemeyi unuttuysam?” Kapıdan çıktınız, asansöre bindiniz ama aklınızda aynı soru dönüp duruyor: “Ya ocak açık kaldıysa?”, “Ya kapıyı kilitlemeyi unuttuysam?” Geri dönüp kontrol ettiniz. Hatta belki bir çok kez. Kendinizi ikna etmek için telefonunuzdan çektiğiniz fişin fotoğrafını çektiniz. Ama o iç ses yine de susmuyor, çektiğiniz fotoğrafa “emin olmak için” saat başı dönüp bakıyorsunuz.


Bu tarz düşünceler arada sırada hepimizin aklına gelebilir ama eğer bu düşünceler zihninizi esir alıyor, gününüzü bölüyor ve sizi tekrar tekrar aynı şeyi yapmaya zorluyorsa, bu durum obsesif-kompulsif bozukluğa (OKB) işaret edebilir.


Kaygılı bir erkek
Ama o iç ses yine de susmuyor, çektiğiniz fotoğrafa “emin olmak için” saat başı dönüp bakıyorsanız bu durum obsesif-kompulsif bozukluğa (OKB) işaret edebilir.

Obsesyon Nedir? Kompulsiyon Nedir? 


OKB; zihne istemsizce giren, rahatsız edici ve tekrarlayıcı düşünceler (obsesyonlar) ile bu düşüncelerin yarattığı kaygıyı azaltmak için yapılan yineleyici davranışlar (kompulsiyonlar) ile karakterizedir.


Örneğin, sürekli mikrop kapma korkusuyla elleri defalarca yıkamak, bir yeri dokunduktan sonra içiniz rahat etmeyip yeniden ve yeniden temizlemek gibi. Kişi çoğu zaman bu davranışların mantıksız olduğunun farkındadır ama yapmadığında yaşadığı içsel huzursuzlukla baş etmek çok zor olabilir. Bunun nedeni aslında kişinin kendine ve düşüncelerine duyduğu güven eksikliğidir. Kapıyı kitlediğinden emin olsa da bu eminliğe güvenmez ve tekrar tekrar kendini kontrol etmek için geri döner.


OKB deyince genelde temizlik takıntısı akla gelir ama aslında çok farklı şekillerde kendini gösterebilir. Örneğin, kişi yakınlarına zarar vereceğinden korkabilir, günah düşüncelerden utanabilir, simetrinin bozulmasına tahammül edemez ya da her şeyin “doğru hissettirmesi” için içsel bir baskı hissedebilir. Bu takıntılar zihinde döner durur, kişi bu döngüden çıkamadıkça kaygısı artar ve kompulsiyon dediğimiz davranışlarla rahatlamaya çalışır. Bu rahatlama geçici olsa da bir süreliğine kişiyi yatıştırır. Fakat uzun vadede OKB, kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir.



Peki Obsesyon Olmadan Kompulsiyon ya da Kompulsiyon Olmadan Obsesyon Olur mu?


Genellikle obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) dediğimizde “takıntılı düşünce + tekrarlayan davranış” ikilisini birlikte düşünürüz.


Yani zihinde istenmeyen, rahatsız edici bir düşünce (obsesyon) gelir ve kişi bu düşüncenin yarattığı kaygıyı azaltmak için bir davranış (kompulsiyon) geliştirir. Ancak bazı durumlarda bu ikili her zaman bu kadar net olmayabilir.


Hayır, kompulsiyon obsesyon olmadan da ortaya çıkmış gibi görülse de altta yatan bir obsesyon mutlaka vardır. Bazı kişiler, zihinsel bir takıntıyı açık şekilde fark etmeksizin el yıkama, kontrol etme gibi davranışları yoğun şekilde tekrar edebilirler. Bu durumda düşünce, bilinç düzeyinde değil ama daha “sessiz” bir şekilde altta çalışıyor olabilir. Yani kişi “neden yaptığını tam olarak bilmeden” bir şeyleri tekrar tekrar yapma ihtiyacı duyabilir.


Bu durumlarda kompulsiyon görünürde obsesyonsuz gibi durabilir, çünkü kişi takıntılı düşüncesini ya fark etmiyordur ya da bunu dillendiremiyordur. Ama aslında orada, derinlerde bir kaygıyı bastırmaya çalışan içsel bir tetikleyici vardır. Bu yüzden bu tarz kompulsiyonlar "otomatikleşmiş davranışlar" gibi hissedilebilir ama çoğunlukla altında bastırılmış ya da bilinç dışı bir obsesyon vardır.


Fakat tersi mümkündür: Obsesyonlar olup kompulsiyonlar olmayabilir. Kişi kafasında sürekli rahatsız edici düşüncelerle meşguldür ama bunları azaltmak için görünür bir davranış sergilemez. Bu durumda, obsesyonlar (takıntılı düşünceler) var ama kompulsiyonlar (tekrarlayan davranışlar) yoktur. Kişi, sadece zihinsel düzeyde bu düşünceleri itmeye çalışıyor, onlarla savaşmaya çalışıyor, fakat fiziksel bir davranış ortaya çıkmıyordur. Bu tarz


OKB’ye genellikle “saf-O” (pure-O OCD) denir ve kişi, sadece zihinsel düzeyde bu döngüyü yaşar. Bu tür bir OKB, bazen kişiyi daha da zorlayabilir çünkü dışarıdan bakıldığında hiçbir şey görünmediği için etrafındaki insanlar bu durumu tam anlamayabilir.

Yani her obsesyonun mutlaka gözle görülür bir kompulsiyonu olmayabilir ve her kompulsiyonun da açık bir obsesyona eşlik etmesi şart değildir.


Bu farklılıkları fark etmek, kişinin kendini daha doğru anlaması ve uygun terapi yaklaşımıyla çalışabilmesi açısından oldukça önemlidir.


Kilidi kontrol eden biri
Kişi “neden yaptığını tam olarak bilmeden” bir şeyleri tekrar tekrar yapma ihtiyacı duyabilir.

OKB Tedavisi Nedir?


OKB tedavisi genellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve gerek varsa ilaç tedavisinin bir kombinasyonunu içerir. Özellikle maruz kalma ve yanıt engelleme (ERP) tekniğiyle takıntılı düşüncelerin ve tekrarlayıcı davranışların üstesinden gelmeyi hedefler. Bu terapi türünde, kişi takıntılı düşüncelerine maruz bırakılır ve bu düşüncelere karşı yapmamaya çalıştığı davranışları engellemeye çalışır. Bu süreç, kişi için zorlayıcı olsa da zamanla kaygıyı azaltmaya yardımcı olur. 


OKB tedavisinde, genellikle serotonin sistemi üzerinde etkili olan ilaçlar psikiyatrist yönlendirmesi ile kullanılır. İlaç tedavisi zorunlu değildir, fakat ihtiyaç dahilinde OKB'nin yoğunluğuna göre kullanılabilir. Bu ilaçlar, beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzenlemekte ve kaygıyı azaltmakta yararlıdır. Bu azalma ile kişi kendisine terapist ile çalışabileceği bir zemin hazırlamış olur ve tedavi sürecine hem psikolog hem de psikiyatrist ile eş zamanlı olarak devam etmesi gerekmektedir. 


Tedavi sürecinde, kişinin günlük yaşamında yapacağı bazı değişiklikler de önemli olabilir. Örneğin, sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları (düzenli uyku, egzersiz, meditasyon, başa çıkma kartları) OKB belirtilerinin yönetilmesinde yardımcı olabilir. Ayrıca, kişinin stres yönetimi tekniklerini öğrenmesi de tedavi sürecinde olumlu sonuçlar doğurabilir.


Terapi süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte, genellikle 10 ila 20 seans arasında değişir.


Terapi
OKB uygun müdahale ile tedavi edilebilir ve terapide sıkça karşılaşılan durumlardan biridir.


 
 
 

Yorumlar


© 2035 by Norah Horowitz, Ph.D. Powered and secured by Wix

bottom of page