top of page

Panik Bozukluk / Panik Atak Belirtileri

  • Yazarın fotoğrafı: Elif Gerçek
    Elif Gerçek
  • 6 Eyl
  • 4 dakikada okunur

Panik Atak Nedir?

Bazen hiçbir sebep yokmuş gibi görünen anlarda ya da küçük bir tetikleyici sonrasında yoğun bir korku ve kaygı hissi ortaya çıkabilir. Kalp hızlanır, nefes almak zorlaşır, ellerde titreme ya da vücutta terleme ve üşüme hissi yaşanabilir. “Şu an bana bir şey oluyor” düşüncesi zihni kaplar. Bu deneyim, panik atak olarak tanımlanan durumun bir yansımasıdır.


Panik Atak Belirtileri Nelerdir?

DSM-5 (Amerikan Psikiyatri Birliği’nin ruhsal bozuklukları tanımladığı rehber) panik atakları şöyle tarif ediyor: Kısa sürede doruk noktasına ulaşan ve genellikle dakikalar içinde geçen, ani başlayan yoğun korku ya da huzursuzluk hali.


Bu durumla birlikte aşağıdaki belirtilerden en az dördü bir arada görülüyor:


  • Kalp çarpıntısı ya da kalbin kuvvetli atması

  • Terleme

  • Titreme ya da sarsılma

  • Nefes darlığı ya da boğuluyormuş hissi

  • Göğüste sıkışma ya da ağrı

  • Mide bulantısı ya da karın rahatsızlığı

  • Baş dönmesi, sersemlik hissi

  • Üşüme ya da ateş basması

  • Uyuşma ya da karıncalanma

  • Kendine ya da çevrene yabancılaşma hissi (gerçek dışılık hissi)

  • Kontrolü kaybetme ya da “deliriyorum” korkusu

  • Ölüm korkusu


Yani beden o kadar yoğun bir alarm haline geçer ki kişi genellikle “kalp krizi geçiriyorum”, “boğuluyorum” ya da “ölüyorum” zannedebilir. Hatta kişiler bu düşünceye dayanarak hastaneye gitmiş, ambulans çağırmış da olabilir, fakat test sonuçlarında fizyolojik hiçbir sorun çıkmaz. Oysa panik atak, her ne kadar çok sarsıcı olsa da, tek başına hayati tehlike yaratmaz. Ama kişiye tam tersini hissettirir ve yoğun bir korku ile kişiyi kontrolü altına alır.


Yastığa sarılan kadın
Oysa panik atak, her ne kadar çok sarsıcı olsa da, tek başına hayati tehlike yaratmaz.

Panik Bozukluk Nedir?

Panik bozukluk tanısı için kişinin mutlaka panik atak yaşaması gerekir mi? Evet.


Peki,bir kere panik atak geçirdiniz ve sonrasında uzun bir süre geçti. Günlük yaşamınıza hiçbir kaçınma, korku olmadan devam ettiniz ve panik atak tekrarlaması olmadı. Bu yine de bir panik bozukluk mudur? Hayır.


Bu durum panik bozukluk olarak adlandırılamasa bile kişi tedavi aramalı mıdır? Evet.


Çünkü bir kere panik atak yaşayan kişi gerekli tedaviyi almazsa, atakların tekrarlayıp panik bozukluğa dönüşme olasılığı %30 ila %70’dır. Tedavi edilmeyen panik ataklar, zamanla kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.


Atakların tekrarlaması ve kişi de bu atakların yeniden geleceği korkusuyla yaşarsa, işte o zaman “panik bozukluk” tanısı gündeme gelir. Kişi bir atak yaşadıktan sonra haftalarca, aylarca sürekli “Ya tekrar olursa?” kaygısıyla yaşar. Bu endişe, hayatını planlamasını, dışarı çıkmasını, hatta yalnız kalmasını bile etkileyebilir. 


Panik atak yaşayan biri, bu yoğun ve sarsıcı deneyimin tekrar etmesinden korktuğu için zamanla belirli durumlardan, yerlerden ya da hislerden kaçınmaya başlayabilir. Örneğin kalabalık yerlere gitmemeye, yalnız dışarı çıkmamaya ya da bedeninde en ufak bir çarpıntı hissettiğinde hemen tetikte olmaya başlar. Bu kaçınmalar kısa vadede rahatlatıcı gibi görünse de, uzun vadede panik döngüsünü besler. Kişi, aslında tehlikeli olmayan durumları da tehdit gibi algılamaya başlar ve bu da hem yaşam alanını daraltır hem de kaygıyı daha kalıcı hale getirir. Zamanla, ataktan değil, atak yaşama ihtimalinden korkar hale gelir – ve işte bu, panik bozukluğun temelini oluşturan kısır döngüdür.


Camdan yansımasına bakan kadın
Kişi zamanla, ataktan değil, atak yaşama ihtimalinden korkar hale gelir.

Panik Ataklar İkiye Ayrılır:

Beklenen ve beklenmeyen ataklar. Beklenen panik ataklar, kişi için gerçekten bir tetikleyicinin olması durumu iken beklenmeyen panik ataklar ise birden ansızın kişiyi sarar ve ortada bir tetikleyici yoktur hatta bazen beklenmeyen ataklar kişiyi uykudan uyandırabilir (nocturnal panic attack). Bunun ayrımının bir klinisyen tarafından yapılması ise daha doğru sonuçlar ve tedavi yöntemleri belirlenmesinde önemlidir.


Panik atakların yoğunluğu da kişiden kişiye değişir. Panik atak yaşayan 2 kişi, birebir aynı hikayeyi paylaşmaz. Panik atak tedavi edilmediğinde yoğunlaşabileceğinden, bazı kişiler ayda 2 kere, bazı kişiler günde 3 kere, bazıları ise yılda 1 kere gibi farklı farklı sıklıklarla atak yaşıyor olabilirler. Fakat özünde sıklığı ne olursa olsun, panik atak yaşayan kişi mutlaka bir uzmanla görüşmeli ve gerekli tedaviyi ertelemeden almalıdır. 


Panik Bozukluk Tedavisi Nedir?

Panik bozukluk yaşayan kişi, bu durumun hiç düzelmeyeceği ve hep böyle kalacağını düşünüyor olabilir. Bu sıkça karşılaşılan bir algı kaymasıdır fakat doğruluk payı yoktur. Panik ataklar da, panik bozukluk da tedavi edilebilir. 


Panik bozukluk tedavisinde, psikoterapi ve psikiyatri desteği birlikte çalışarak etkili sonuçlar sağlar. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), Şema Terapi, Geştalt Terapi gibi terapi ekollerinin bir çoğu panik bozukluk ile sıkça çalışır ve etkili sonuçlar alır. 


Psikoloğa mı Gitmeliyim Psikiyatriste mi?

Daha öncesinde de bahsedildiği gibi, panik bozukluklarda psikolog ve psikiyatristler sıklıkla birlikte çalışabilir. Psikiyatristler, panik bozukluk belirtileri yoğunlaştığında ve kişinin günlük yaşamını ciddi şekilde etkilediğinde devreye girer. İlaç tedavisiyle semptomları hafifletir ve bireyi psikoterapiden daha fazla fayda sağlayabilecek bir duruma getirirler. Psikologlar ise, bu semptomların altında yatan düşünce kalıplarını ve duygusal süreçleri ele alarak, uzun vadeli iyileşmeyi hedeflerler.


Sağı ve solu gösteren oklar
Panik bozukluk tedavisi için psikolog ve psikiyatristler sıklıkla birlikte çalışabilir. 

Bunu, bir arabanın bakımına benzetebiliriz: Psikiyatrist, motorun çalışmasını sağlayarak aracı yola çıkarır; psikoterapist ise, sürücünün yolculuk boyunca karşılaştığı engelleri aşmasına ve arabayı motora tekrar zarar vermeyecek şekilde kullanmayı öğrenmesine yardımcı olur.


Bununla birlikte panik bozukluk yaşayan kişi hayatındaki stres ve kaygı arttırıcı faktörlerden de uzaklaşmalıdır. Fazla kafein tüketimi, düzensiz yaşam tarzı, madde ve alkol kullanımı, sigara kullanımı gibi faktörler de kişi tarafından tekrar gözden geçirilmeli ve uzak durulmalıdır. Meditasyon, günlük tutma, nefes ve gevşeme egzersizleri gibi aktiviteler, kişiye durup kendine bakma fırsatı sunarak faydalı olabilir.


Panik bozukluk tedavisi kişiye özel olarak planlanmalıdır. Bu nedenle, belirtiler yaşandığında bir uzmana başvurarak uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesi önemlidir. Erken müdahale, tedavi sürecinin başarısını artırır ve kişinin yaşam kalitesini yükseltir.



 
 
 

Yorumlar


© 2035 by Norah Horowitz, Ph.D. Powered and secured by Wix

bottom of page